kırlangıç mevsimi

çoçukluğumun bir bölümü köyde geçti doğayla iç içe büyüdüm doğada yabanda gezmeyi severdim kekik kokuları içinde doğayla uyum içinde yaşayan hayvanlar kelebekler çiçekler çiçeklerden nektar toplayan bal arıları sabahın erken saatinde öten horozlar o ineklerin sesleri sabahın ilk ışığında köylülerin iş telaşı koyun otlatmaya giden çobanlar anasının ardından meleşen kuzular işte köy hayatına o yüzden hayranım güneş batmadan önce bir araya toplanan kırlangıçların gök yüzündeki ahenkli dansı kırlangıç sesleri ayrı bir tat katıyor köy yaşamına akşam üstü kırlangıçları seyretmek benim en büyük hobimdi köyde sabah kahvaltıyı yaptıktan sonra üzüm bağına giderdim orada biraz dolaşır üzüm yerdim ve oradan hirfanlı baraj gölüne balık tutanları kayıkları seyrederdim bazen evi bir kaç balıkla dönerdim badi isimli köpeğim vardı av köpeği hep onunla çıkardım araziye yabana en iyi arkadaşım oydu bazen tahtadan törnet yapardık yüksek yamaçlardan bırakırdık kendimizi ve bende güvercin besleme merakı başladı güvercin beslemeye başladım yayılım güverciniydi beslediğim hiç kafese kümese kapatmadım hep serbest dolaşırlardı yabanda dolaşırlar akşam üstü eve dönerlerdi bir gün babam ilçede çalıştığı için şehire taşınmamız gerekti ve şehre taşındık ben buradada güvercin kedi köpek beslemeye devam ettim çoçukluğumdan beri doğa hayvanlar benim tutkumdur sevdamdır o yüzden büyük şehirde yaşamayı hiç düşünmedim hiç bir zaman çok zengin olmak lüks hayat düşüncem olmadı hep doğal yaşamayı doğada yaşamayı tercih ettim bundanda mutluyum .